İstanbul’un Yenibosna semtinde bulunan
Geylani İlim Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Kadiri tarikatı
mensupları tarafından dergah olarak kullanılıyor.
Def ve benzeri müzik aletleri kullanarak ilahiler okunuyor |
Kadiri dergahındaki müridler, cumartesi günleri,
“şeyh” olarak gördükleri Seyyid Muhammet Ruhi ile zikir yapıyor. Hz. Muhammed’in
soyundan gelen Seyyid Muhammed Ruhi’nin duaları ile başlayan zikirde,
müritler halka oluşturuyor. Kadiriler zikir sırasında def, bendir ve benzeri
enstrümanlar eşliğinde ilahi okuyorlar. Def dışında kullanılan bir diğer müzik
aleti de nevbe. Deriden yapılan vurmalı bir saz olan nevbenin bir diğer adının
da zilsiz def olduğu belirtiliyor. Kadiriler zikir esnasında Arapça, Türkçe ve
Kürtçe ilahiler okuyor. İlahilerde Hz. Ali ve Abdulkadir Geylani hazretlerine yönelik övgüleri
dikkat çekiyor.
ZİKİRLE HUZUR BULDUKLARINA İNANIYORLAR
Tarikat mensuplar halka oluşturarak zikir yapıyorlar |
Seyyid Muhammet Ruhi’nin olmadığı günlerde, onun halife
olarak atadığı kişilerce gerçekleştirilen zikir; tasavvufta gizli ve aşikar
olmak üzere iki farklı şekilde yapılıyor. Kadirilerin aksine, Nakşbendi
tarikatı zikirlerini sessiz şekilde yapıyor. Kadiriler, sesli zikir
yaparak manevi huzura kavuştuklarına inanıyorlar. Tarikatlar zikirlerine dayanak olarak Kuran-ı Kerim’den bazı
ayetleri gösteriyorlar. Âl-i İmrân suresi onlardan bir tanesi. Surenin 190.
ayeti Elmalılı Hamdi Yazır’ın mealinde şu
şekilde:
“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve 'Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru' derler."
“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve 'Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru' derler."
ŞEYHE BAĞLILIK ESAS
Kadirilikte şeyhe mutlak bağlılığın esas olduğu
belirtiliyor. Tasavvuf yolunda bir şeyhin izinden gitmek isteyenler, şeyhin elini
tutup tarikata girmek için tövbe ediyor. Böylece mürit, bir daha günah işlememeye ve tarikatın gerekliliklerini yerine getirmeye niyet etmiş oluyor. Buna “el almak” deniyor. El alan müridin, günlük yaşantısını İslam ahlakı ile şekillendiriyor ve kamil insan olmak için şeyhinin kendisine verdiği zikirleri çekmeye başlıyor.
Kadiri tarikatı Abdülkadir Geylani hazretleri tarafından 12.
yüzyılda kuruldu. İslam kaynaklarına göre Abdülkadir Geylani hazretlerinin, Hz
Muhammed’in soyundan geldiği belirtiliyor. Tarikatın tarihinin Hz. Ali’ye
dayandığı söyleniyor. Abdülkadir Geylani hazretleri, “Allah’ın şahini” anlamına gelen
“Bazullah” lakabıyla biliniyor.
Haberle ilgili videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.
Haber: Multimedya
Fotoğraf: Ahmet Aslan
Video: Ahmet Aslan
Fotoğraf: Ahmet Aslan
Video: Ahmet Aslan